Namus Agacı / Hayıt

Namus Ağacı…

Namı diğer  "Rahip Biberi",  "Hayıt", "Beşparmak Otu".

Adının da çağrıştırdığı gibi kadın dostu bir bitkiden bahsedeceğim sizlere. Cennetin ayakları altına serildiği kadınlara evren de bir armağan vermek istemiş anlaşılan.

Kışın yapraklarını döken,oldukça baharatlı bir kokuya sahip,beyaz-mor çiçekleri olan bir bitkidir.Yaz sonunda çiçekler açan,sonbaharda minik meyveler veren bu bitkiye beşparmak otu denmesinin nedeni yapraklarının şeklidir.Kökü,yaprakları ve meyveleri şifa için kullanılır;saplarından şık sepetler yapılır.

Bilimsel adı agnos-castus.Yunancada namus anlamına gelir.Homeros’un  İlyada Destanında namus simgesi olarak geçer.Bir çok hastalığı iyi eden hayıt,en çok erkeklerde cinsel isteği azaltmasıyla ünlenmiş ve “Namus Ağacı,Rahip Biberi” gibi isimlerini bu özelliğinden almıştır. M.Ö. 450 yılında Hipokrat bu bitkinin yara iyileştirici özelliğine değinmiştir.1200 yılına ait Fars tıp kitaplarında da bitkinin adı geçmektedir.Görüldüğü gibi şifa için kullanımı 2500 yıl geriye giden ve birçok toplumun yakından tanıdığı çok değerli bir bitkidir.
İlk bilimsel çalışmalar 1930 yılında Almanya’da yapılmış ve kadınların hormon dengesi üzerindeki olumlu etkileri onaylanmıştır.O çalışmadan bu yana hayıt, “Kadın Otu” olarak da anılmaya başlanmıştır.

İbn-i Sina yorgunluk giderici,gaz söktürücü, ağrı kesici,süt arttırıcı,ödem çözücü vb yönleriyle tavsiye etmiş;böcek,yılan ve köpek ısırmalarında tedavi edici olduğundan bahsetmiştir.Bununla beraber, daha çok kadın hastalıklarını iyileştirici yönüyle öne çıkmıştır.

Her yaşta kadının rahatlıkla kullanabileceği bir bitkidir.

Hipofiz bezini uyarıp kadınlık hormonlarını dengeleyerek sorunu kaynağından çözer ve  şimdiye kadar hiçbir yan etkisi görülmemiştir diyebiliriz.Çünkü hayıtın yan etkisi %2 gibi düşük bir orandadır. Ciltte karıncalanma dışında bir yan etkisine rastlanmamıştır. Hayıt kullanımı bırakıldığında karıncalanmanın da geçtiği gözlenmiştir.

Sentetik hormon  tedavisi sırasında oluşan mide bulantısı, göğüslerde hassasiyet, vücutta sodyum ve su depolanmasından kaynaklanan kalp ve böbrek rahatsızlıkları, ender olarak rastlansa da kist oluşumları, bunalım, kilo alma, kanser ve damar hastalıkları gibi  yan etkileri düşünecek olursak,yıllardır bu kadar ünlenmesinin ve tercih edilmesinin sebebini anlamak daha da kolaylaşır.

Uzmanlara göre uzun süreli sentetik hormon tedavisi gerektiren bazı hastalıklara bir yıllık hayıt tedavisi yeterli gelebilir ve kıyaslandığında  hayıtın maliyeti oldukça düşüktür.Üstelik sentetik hormon  tedavisinde emziren annelerin tedaviyi kesmeleri gerekirken, hayıt tedavisine devam  edebiliyorlar.Aynı şekilde bunu da sentetik hormon  tedavisi ve hayıt üzerinde yapılan  karşılaştırmalı araştırma sonuçlarına dayanarak söylüyorlar.

Hayıt tohumu regl dönemi öncesinde oluşan stres,duygusal hassasiyet,depresyon,göğüs hassasiyeti,ağrı ve kramplara birebir.Regl döneminden iki hafta önce kullanmaya başlarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Regl düzensizliği ya da kanama miktarıyla ilgili bir sorun yaşıyorsanız bu dengeleyici bitkiyi hiç vakit kaybetmeden kullanmaya başlamanızı öneririm.

Kadınlarda cinsel isteği dengeleyen hayıt tohumu ,daha önce de belirttiğim gibi erkeklerde azaltıcı etki gösterir.Buna karşın, yine erkeklerde depresyona bağlı iktidarsızlık durumunda kullanılabilir.

Ayrıca hem erkeklerde hem de kadınlarda hormon dengesizliğinden kaynaklanan sivilce ve tüylenmeyi de tedavi etmektedir.Bunun için 3 aylık bir kullanım tavsiye ediliyor.

Kadınlarda yumurtlama periyodunu düzenler ve hamile kalma şansını arttırır.

Doğum kontrol hapı kullanımına son verildikten sonra kullanıldığında vücudun yeniden doğal dengesine kavuşmasına yardımcı olur.

Anneler doğumu izleyen ilk iki hafta içinde hayıt meyvesi/tohumu almaya başlarsa,  sütlerinin belirgin biçimde arttığını göreceklerdir.

Doğal olarak oluşan menopozun yaşattığı olumsuz etkilerin dışında bir çok nedene bağlı olarak yaşanan erken menopozun tedavisinde de kullanılmaktadır.Yani menopoz döneminde görülen ter basmalarına, baş dönmesine, döl yolu kuruluğuna, sinir bozukluklarına, isteriye, kabızlığa, hazımsızlığa, osteoporosis'e iyi gelmesinin yanında erken menopoza girmeyi de engellemektedir.

İltihaptan kistlere kadar bir çok rahim hastalığında da kullanılan hayıt tohumu rahmin alındığı durumlarda bedenin yeniden toparlanmasına yardımcı oluyor.

Hayıt düzenli kullanımda östrojeni düşürüyor ve böylece üreme organlarındaki dokuları kanserden koruyor.Ayrıca kemikleri ve rahim duvarını güçlendirici özelliğinden de bahsediliyor.

Bitkibilimciler tarafından yavaş bir ot olarak tanımlanıyor. Araştırmalara göre iyileşme belirtileri 10 gün içinde görülmeye başlanıyor.Ancak tam bir tedavi için en az 6 ay günlük kullanımı gerekiyor. Hastalık belirtileri tamamen ortadan kalktıktan sonra 3-6 ay daha hayıtın kullanımına devam edilirse hastalığın bir daha geri dönmeyeceği de belirtiliyor.

Hayıt tedavisinde tentür ya da çay kullanılıyor.Bunun dışında bir süredir tabletlerine de rastlıyorum.

Tentürünün evde yapımı herkes için kolay olmayabilir.Bu nedenle çayını kullanmayı tercih edebilirsiniz.Ama hazırlanmış tentürünü bulursanız sabahları aç karnına 40 damla günlük doz olarak tavsiye ediliyor.

Çayını tercih ediyorsanız hayıt tohumlarını ezip, bir çay kaşığı tozu bir bardak saf suda kaynatıp,10-15 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzüp ılık olarak içebilirsiniz.Ancak hayıt tohumlarını öğütür öğütmez kullanmanız gerekiyor.Çünkü öğütülmeyle açığa çıkan bazı maddeler oksijenle temas sonucu etkisini kaybediyor.Tabi daha pratik olan poşet çayını da kullanabilirsiniz.Bir fincan kaynamış suya bir adet poşet çay  atıp 5 dakika demlenmesini beklemeniz yeterli.

Burada tamamından bahsedememiş olsam bile kadınlarla ilgili neredeyse tüm hastalıkları tedavi eden ve bu özelliğiyle “Kadın Otu “ olarak anılmaya layık görülen bu bitki için ne kadar şükredilse az diye düşünüyorum.

Göl ve ırmak kenarlarında bolca bulunan bu muhteşem bitkiyi kullanan herkese şifa olmasını diliyorum.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın!
.
.
.









Etiketler: , , , ,